Mark Sanborn ile Potansiyel İlkesi Üzerine
Mark Sanborn Potansiyel İlkesi kitabında “Hepimiz ne kadar geliştiğimizi biliriz ama ne kadar gelişebileceğimizi bilmeyiz. Neredeyse herkes daha iyi olmak ister ama sadece %30’unun bu konuda bir planı vardır.” diyor.
Sanborn, plan yapmadan iyi bir şeylerin olmasını beklemenin hayalperestlik olduğunu düşünüyor. İnsanlara hayatlarında pozitif bir doyumsuzluk içinde olmalarını tavsiye ediyor. Kendinize “Daha iyisini yapabilir miyim?” diye sorduğunuzda hayat daha ilginç bir hale gelir. diyor.
Bu yaklaşımı benimsemeye bir an önce başlamanız için dört sebep gösteriyor:
- Değişim: Aynı kalırsanız geride kalırsınız.
- Müşteriler: Ne kadar fazla yaparsanız onlar daha fazlasını bekler – gelişmek zorundasınız.
- Rakipler: Onlar her an biraz daha gelişiyor, siz de öyle olmalısınız.
- Yapabilirlik: Dünyaya daha fazlasını sunmanız için size bir şans verir.
Sanborn, kişinin hem iç hem de dış dünyasına odaklanan Pontansiyel Matrisini anlatıyor. Dış dünyada performans sergiler ve öğrenirsiniz, iç dünyada ise derinlemesine düşünürsünüz. Çoğu insan dördünden birini tercih eder ancak en iyisi dördüne birden odaklanıp hepsi üzerinde çalışmak ve hepsinde gelişim beklemektir.
“En çok geliştirmeniz gerekenle başlayın. Hangisini geliştirmek daha fazla yarar sağlayacak? Momentum yaratmak için en basit yol bu.”
Sanborn daha sonrası için bu yolculukta size yardımı dokunabilecek kişileri bulmanızı öneriyor.
“Başkalarını da işin içine katın (nasıl sorusundan önce kim sorusunu cevaplayın). Kim daha iyi olmanıza yardımcı olabilir? Yapılması gerekeni bilen bir uzman bulun.”
Sanborn, mevcut düşünce biçiminizi nasıl değiştireceğinize, önemli olanın ne olduğuna nasıl yeniden odaklanıp kapasitenizi artıracağınıza da değiniyor.
“Başkası sizi değiştirmeye kalkmadan, siz kendinizi değiştirin. Belki çok da iyi gitmediğini bildiğiniz bir ilişkiniz, bir süreç ya da bir probleminiz var. İşlerin daha kötüye gitmesini beklemeden bu değişimi sizin başlatması daha iyidir. İşte bu yüzden harekete geçmelisiniz.”
Sanborn özellikle de liderleri cesaretlendiriyor.
“Liderler neyin önemli olduğunu bilir. Önemli olan başkaları için de bunları önemli kılmaktır. Sizi lider yapan budur. Önemli şeylere odaklanın. Kendinizi ve takımınızı geliştirin. Aynı zaman içerisinde daha fazla nasıl iş başarılır, onu öğrenin.”
“Son olarak bazı kişisel tavsiyelerim var. Gece uyumaya gittiğinizde sabah uyandığınızdan daha akıllı olmayı hedefleyin. Yeni şeyler öğrenin. Farklı şeyler deneyin. Yeni bir arkadaş edinin. Yeni bir fikrin peşinden koşun. Sınırlarınızın dışına çıkın.”
Sanborn’un anlattıkları hakkında Ken Blanchard’ın ne düşündüğünü ve yorumlarını dinlemek için röportajın sonuna kadar dinleyin!
Yazar Hakkında
Chad Gordon, LeaderChat podcast’in sunucusu ve The Ken Blanchard Companies Global Danışman Ortağı’dır.