Öğrenmede ve Öğrendiklerimizi Hayata Geçirmede Uzmanlaşmak için 3 Yöntem
Yıllar önce çok yakın bir arkadaşım, kariyerimdeki en büyük hayal kırıklığımın ne olduğunu sordu. Bu düşündürücü soru, kendimle ilgili biraz düşünmeme yol açtı. Fark ettim ki; beni en çok rahatsız eden şey, yaptığım işin etkisinin uzun sürmemesiydi. Kitaplarım çok geniş kitlelerce okunuyor olsa bile, çoğu kişi aktardığım kavramları uygulamıyor, günlük işlerinde onları kullanmıyordu. Çoğu yönetici kavramlardan memnun görünüyordu ancak uygulamak şöyle dursun tek yaptıkları bu liderlik uygulamaları hakkında konuşmaktı.
Arkadaşım bunun üzerine şöyle dedi: “Sen dışarıdan insanların davranışlarını değiştirmeye çalışıyorsun. Kalıcı değişim insanın içinde başlar dışarıya doğru gelişir.”
Söylediği anda anladım ki evet, çok haklıydı çünkü odaklandığım tek şey liderlik modelleri ve davranışlardı. İnsanların zihinlerine ve kalplerine pek fazla odaklanmıyordum.
Bu yeni anlayışı kazandıktan sonra Paul J. Meyer ve Dick Ruhe ile bir araya gelerek Know Can Do’yu yazdık. Bu kitap insanın öğrenme ile uygulama arasındaki boşluğu nasıl kapatabileceği ile ilgiliydi. Birlikte insanların bu boşluğu kapatarak öğrenmeyi tamamlayıp uygulamaya geçmelerine yardımcı olacak üç basit yöntem/yol geliştirdik.
#1 –Daha Çok Şeyi Az Az Öğrenmek Yerine Daha Az Şeyi Daha İyi Öğrenin
Yeni beceriler ve bilgi öğrenmek için enerji harcamak aslında iyi ancak aldığınız tüm bu yararlı bilgileri nasıl koruyup uygulayacağınıza dair stratejilere ihtiyacınız var. Mesela kitap okumaya ve seminerlere katılmayı seviyorsunuz. Durup öğrendiklerinizi hayata geçirmek için ara vermeyecek kadar sık yapmıyorsanız bunda kötü bir şey yok.
İşin aslı sadece bir kez okuduğumuz veya duyduğumuz bir şeyin sadece çok küçük bir kısmı bizimle kalır. Yeni bilgileri çabucak tüketmek yerine birkaç kilit kavrama odaklanıp onlar üzerinde derinlemesine çalışın. Sonra öğrendiğinizi (aralıklı öğrenme yöntemini kullanarak) zaman içinde tekrarlayın. Böylece yeni bilgi zihninizde sıkı bir yer edinir ve bu alanlarda uzman haline gelirsiniz.
#2 – Olumlu Bir Zihniyet ile Dinleyin
Eleştirel düşünmenin yanlış bir tarafı yok. Hatta aslında hayatta kalmak için kritik öneme sahiptir. Ancak yine de çoğumuz gençken koşulsuz sevgi ve desteğe sahip olamadık. Bu da kendimizden ve başkalarından şüphe etme eğiliminde olmamıza sebep oldu. Kendi kendinden şüphe ettiğinizde bir kitap okurken bir video izlerken veya bir seminerde veya sohbet sırasında gelen bilgi akışını filtrelersiniz. Şüpheli, dar görüşlü, yargılayıcı korkuyla güdülenmiş bir zihniyet de olumsuz düşünceye yol açar.
Olumsuz düşünce de gördüğümüz ya da duyduğumuzun sadece ufak bir kısmını öğrenip kullanmamıza sebep olur. Sonuç olarak, edinebileceğimiz bilginin sadece ufak bir yüzdesini idrak edebiliriz. Erkenden çoğu şeyden vazgeçmiş oluruz.
Olumlu, açık fikirli zihin yaratıcılığı, beceriyi ateşler. Yeni bilgideki sorunu bulmaya çalışmak yerine doğru olanı arayan bir düşünür olun. Kendinize “Okuduğum veya duyduğum şeyde değerli bir şey var; o nedir?” diye sormaya gayret edin.
#3 – Bir Takip Planı Kullanın
Öğrendiğinizi yapmak, şansa bırakılmamalı. Edindiğiniz bilgiyi kullanmayı sürdürmek ve uygulamak için bir yapıya, desteğe ihtiyacınız olmakla birlikte bir de bu konuda sizi hesap verebilir kılacak bir takip planı gerekiyor.
Örneğin, ömrünüzün büyük kısmında formda olmadığınızı farz edelim. Fakat bu yeni edindiğiniz olumlu düşünce gücü sayesinde spor salonunda kişisel bir antrenör ile olan bir çalışmayı yeni bitirdiniz. Kendinizle gurur duyuyorsunuz ancak bir takip planınız yok. Gelecek haftalar ve aylarda ne olacağını düşünüyorsunuz? Büyük ihtimalle eski günlerinize geri döneceksiniz.
Takip planları birçok şekilde olabilir. En iyileri, edindiğiniz yeni bir beceriyi kullanırken, size gelişiminizi anlatan, gösteren, izleyen ve takdir eden veya yeniden yönlendiren bir kişinin de yer aldığı planlardır. Öğretmeninizin “takdir” kısmını atlamasına izin vermeyin çünkü olumluyu vurgulamak öğrenen kişiyi motive eder. Zamanla, üzerinde çalıştığınız o beceride bir usta haline geldiğinizde siz de kendinizi takdir edip yönlendirebileceksiniz.
Peki o ustalığı korumanın en iyi yolu nedir? Öğrendiğinizi öğretmek!
Hadi o zaman, bu blog yazısını olumlu bir zihniyet ile yeniden okuyun, bu adımları uygulayın ve başkaları ile paylaşarak edindiğiniz bu bilgileri hayata geçirin!
Ken Blanchard