2023’te Çalışan Deneyimini İyileştirmenin 1 Numaralı Stratejisi
Çalışan deneyimi; bir çalışanın, istihdamı süresince kuruluşunuzla yaptığı yolculuk olarak tanımlanabilir. Mülakat, işe alınma, eğitim, kariyer gelişimi, performans yönetimi, takdir, ödüller ve hatta organizasyondan ayrılma şekline kadar her şey bu deneyimini oluşturur.
Günümüz şartlarında çalışan bağlılığı ve yıldız çalışanları elde tutma meselelerinin önemi nedeniyle, çalışan deneyimi oldukça ön planda. Kurumlar artık, yollarına çıkan bir sonraki parlak yeni teklif için gemiyi terk etmeyecek yıldız çalışanlar için rekabet ediyor; bu en başarılı yetenekleri elde tutmak için çalışan deneyimi konusunda kendilerini diğer kurumlardan ayıracak neler yapılabileceğini araştırıyor.
Yakın zamanda bu konuyla ilgili bir araştırma tamamladık ve 700’ün üzerinde liderlik, öğrenme ve yetenek gelişim uzmanından veri topladık. Kendilerinden, çalışan deneyimlerini iyileştirmeye yönelik temel stratejilerini paylaşmalarını istedik ve geribildirimler bize açık bir şekilde şu stratejinin öne çıktığını gösterdi:
Yöneticiler ve bağlı çalışanları arasında güven oluşturmak
Bu strateji, neden ‘tükenmişliği önlemek için iş yüklerini ele almak’, ‘işi amaca bağlamak’, ‘net performans beklentileri belirlemek’ ve ‘ekip çalışmasını ve işbirliğini teşvik etmek’ gibi diğer önemli girişimlerin önünde yer aldı? Çünkü güven, çalışan-işveren ilişkisinin temelidir ve bir kişinin bağlı olduğu yöneticisi, kuruluşun temsilcisidir.
Araştırma‘ya göre, işe yüksek düzeyde bağlı olmanın temeli, çalışanlar ve yöneticileri arasındaki güven. ADP Research, 19 ülke ve 13 sektörden 19.000’den fazla kişiyi kapsayan küresel bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, tam zamanlı çalışanları, yarı zamanlı çalışanları, geçici işçileri, birden fazla işi olanları ve tam zamanlı işleri artı ek iş işleri olan insanları içeriyordu.
ADP, bağlılığı yüksek çalışanları belirleyen iki ana faktörün diğerlerinden önde geldiğini tespit etti: bir takımda olmak ve takım liderine güvenmek. Aslında, bir çalışan, takım liderine güveniyorsa, tam anlamıyla bağlı olma olasılığı 12 kat daha fazladır.
Bilişsel güven (“akılla güven” olarak adlandırmayı seviyorum) ve duygusal güvenin (“kalple güven”) oynadığı roller üzerine bir araştırmamız var. Çalışanların liderlerine duydukları güven ile işe bağlı olma niyetleri arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gösteriyor. Lider güvenilirliğinin, çalışanların iş tutkusunu yönlendiren beş temel niyetle yüksek oranda ilişkili olduğunu ortaya koyuyor: gönülden çaba göstermek ortalama üstü iş çıkarmak kurum ve liderliğinin arkasında durmak, kurum bünyesinde kalmak ve iyi bir kurum vatandaşı olmak,.
Bu nedenle güven, harika bir çalışan deneyiminin temelidir. Peki güveni nasıl inşa edersiniz?
Pek çok lider, güvenin bir tür ilişki ozmozu gibi “birdenbire ortaya çıktığını” düşünür. Bu insanlar genellikle güvenin önemli olduğunu anlarlar, ancak çalışanlarının kendilerini güvenilir olarak algılaması için ne gerektiğini bilmezler. Güven Oluşturma modeline göre bir ilişkideki güvenin doğasında dört güven element’i vardır. Liderler; güvenin dört elementiyle uyumlu davranışlar sergilerse, çalışanlarıyla güven inşa ederler. Bu davranışları sergilemezlerse veya tam tersini yaparlarsa, güveni sarsalar. Buna rağmen sağduyulu hareket etmek her zaman yaygın değildir.
Çalışan deneyimi; kurumun iyiliği ve başarısı için kritik öneme sahiptir. Ancak bunu gerçekleştirmek, bir lider olarak sizin başarınıza bağlıdır ve bu deneyimin temeli, çalışanlarınızın size duyduğu güven ile başlar. Unutmayın, onlarla kurduğunuz her etkileşim, güven oluşturmak veya onu sarsmak için bir fırsattır. 2023’te çalışanlarınızla güven oluşturmaya odaklanacak mısınız?
RANDY CONLEY
(Güven uzmanı Randy Conley’nin “The #1 Strategy for Improving The Employee Experience in 2023” adlı makalesinin çevirisidir.)