En İyi Çalışanlarınızı Elinizde Tutmak

Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca, önde gelen birçok şirket, çalışanlarını tam zamanlı veya yarı zamanlı olarak ofise geri çağırdıklarını duyurdu. Bu, incelemeye değer karmaşık bir durum, özellikle de en iyi performans gösteren çalışanların kaybı anlamına gelebilecekse.
Son üç yılda sayısız insan evde çalışmaya alıştı ve oldukça da rahat çalışıyorlar. Bazı yönlerden, ofiste olduklarından daha üretkenler. Ayrıca, uzaktan iş fırsatları da oldukça arttı. Birisi mutlu değilse, görüşme için evden çıkmasına bile gerek kalmadan kolayca başka bir iş bile bulabilir.
Yine de şirketlerin insanları ofise geri getirmek için kendi sebepleri var. Büyük kuruluşların büyük gayrimenkul varlıkları vardır. Şimdi ofis binaları veya kamyonlar dolusu ofis mobilyası satın almak isteyen pek fazla da alıcı yok. Işıkları açık tutmak maliyetli ama bunca binayı da öylece kapatıp çürümelerine izin veremezsiniz.
Toplumlar ve kentler aslında çalışanların ofislerine gitmelerini ister. Azalan yaya trafiği nedeniyle, vergi gelirleri ve kent çalışanlarının desteklediği küçük işletmelerin satışları düştü. Bu çalışanların yokluğu, kentsel alanlarda istihdamın azalmasına yol açtı ve bu durum hızlanarak artabilir.
Bu arada, tüm bunlar yaklaşmakta olan bir ekonomik durgunluk karşısında oluyor. Birçok çalışan, kalmaları mı yoksa ayrılmaları mı gerektiği konusunda gergin ve kararsız. Her ikisinin de makul bir bakış açısı olmasına rağmen, işverenler ve çalışanlar anlaşmazlığa düşmüş görünüyor. Liderler de genellikle arada sıkıştılar. Durum karmaşık olsa da liderler ekiplerini gözden geçirmeli, durumu değerlendirmeli ve ciddi bir kontrol yapmalıdır. Aksi takdirde, ellerindeki en iyi çalışanları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırlar.
Görüşme yapın
Diyelim ki bir lidersiniz ve kuruluşunuz insanların en azından yarı zamanlı olarak ofise dönmesini zorunlu kıldı. En iyi çalışanlarınızın ayrılabileceğinden ciddi şekilde endişeleniyorsunuz, özellikle de son iki yılda uzaktan çalışmak için işe alınmışlarsa. Belki de ofise bile hiç gelmediler ve şimdi istihdamlarının bir koşulu olmamasına rağmen bu durum aniden değişti.
Lider olarak ilk işiniz görüşmeler yapmaya başlamaktır. Çalışanın size gelmesini beklemeyin ve duyabilecekleriniz sizi korkutmasın. “Bu, düzeninde ciddi bir değişiklik gerektiren büyük bir etki yaratabilir. Bunun hakkında konuşabilir miyiz?” diyebilirsiniz. Ardından onu takdir edin. “Burada olduğun için ne kadar mutlu olduğumu ve kalmanı ne kadar istediğimi bilmeni istiyorum. İşlerin hem senin hem de takımımız için yolunda gitmesinin bir yolunu bulmayı çok istiyorum.”
Çalışanın endişelerini belirleyin
Zaman zaman kurumlar, ofise dönmenin neden bu kadar önemli olduğunu açıklama konusunda başarılı olamıyor. Uzaktan da başarılı bir şekilde iş birliği ve takım kurmak mümkün. Bazı kurumlar da bunu bilmelerine rağmen, ofisten çalışmanın iş birliği veya takımlar açısından daha iyi olacağı gibi her zaman da doğru olmayabilecek genel ifadeler kullanıyorlar.
Yine de, insanlardan ofise dönmeleri istendiğinde bunun kendilerini nasıl etkileyeceğini düşünmeye başlarlar. Şunları merak edebilirler:
- Çocuk, yaşlı veya evcil hayvan bakımı ile ilgili nereden yardım alabilirim? Bunu karşılayabilir miyim?
- Her hafta aynı üç gün mü ofiste olmak zorundayım? Buna kim karar veriyor?
- Okuldan sonra çocuklarımı kim alacak?
- Tekrar işe gitmek istiyor muyum? Başka bir araba almam gerekir mi?
- Bir ofisim olacak mı yoksa başkalarıyla mı paylaşacağım?
- Farklı bir yerden aynı Zoom toplantılarına mı katılacağım?
- Yeni kıyafetler almak zorunda mı kalacağım?
Çalışanlara, ofise dönmenin onları nasıl etkileyeceğine ilişkin sorularını ve endişelerini paylaşmaları için zaman ayırın. Birinin düşüncelerini ve kişisel endişelerini ortaya çıkarmak, bir konuşmadan daha uzun sürebilir. Ancak bu şekilde bir görüşme yaparak, hepsini yanıtlayamasanız veya çözemeseniz bile bu endişeleri dinleyip gördüğünüzü gösterir. İnsanlara söz hakkı tanımış olursunuz.
Tüm cevapları bilmeme korkusu bir görüşme yapmanıza engel olmasın. Sadece dürüst olun, bilmediğinizi söyleyin ve elinizden geldiğince yanıtlayacağınıza dair söz verin. Boşlukları spekülasyonla doldurmaktan kaçının. Bu belirsizliğe yol açar ve bir tarafta şirket diğer tarafta ekibin olduğu onlara karşı biz zihniyetiyle sonuçlanabilir. Bu, nihayetinde istediğinizin tam tersi bir durum yaratır.
İnsanlara değerli olduklarını ve kalmalarını istediğinizi söyleyin
Liderler, çalışanları hakkında ne hissettiklerini ifade etmedikleri için suçlu olabilirler. Araştırmalar bunu doğruluyor. Üst düzey yöneticilerin yaklaşık %80’i çalışanlarını ayda en az bir kez takdir ettiklerini düşünürken, çalışanların yalnızca %22’si buna katılıyor. Öte yandan, takdir çok güçlüdür. Çalışanların yaklaşık %40’ı daha fazla takdir edilirse daha çok çalışacak ve takdir edilen çalışanların %63’ünün bu nedenle yeni bir iş arama olasılığı düşük olacaktır.
Onlara değer verdiğinizi ve onları ekibin en iyi performans gösterenleri olarak gördüğünüzü bildiklerini varsaymayın. Bunları onlara söylemelisiniz! Böyle hissettiğini öğrenince şaşırabilirler.
Konuyu takıma getirin
Çoğu zaman kurumlar, hibrit çalışma politikalarını yorumlamayı yöneticilere bırakır. Bu durumda, ofise geri dönmenin siz ve ekibiniz için ne anlama geldiğini gerçekten düşünmelisiniz. Başlamanın bir yolu, insanların endişeleri hakkında bire bir görüşmeler yaptıktan sonra bir takım toplantısı düzenlemektir. Bu değişim ile ilgili ortak bir deneyim yaratabilmek için onlara şu soruları sorun:
- Uzaktan çalışırken sizin için yolunda giden ne oldu?
- Uzaktan çalışırken zor olan neydi?
- Ofise geri dönme konusunda ne hissediyorsunuz?
- Biz ilerlerken sizin için ideal çalışma şekli ne olurdu?
Bu soruların yanıtları, bir plan oluşturmanıza ve takımınızdan daha fazla katılım ve destek oluşturmanıza yardımcı olacaktır, çünkü bu şekilde onları değişime dahil etmiş olursunuz.
Uzaktan çalışmanın mükemmel olmadığını kabul edin
Kabul edelim. Evden çalışmanın da zorlukları var. Benim için, hafta içi her gün 14:45’te çocuklarımın servisten inip geldiği zaman. Ödev ve atıştırmalıklarla ilgili yardım zamanımı alır. Bu zaman diliminde, aramalara yanıt vermem zor oluyor ama o süreyi bloke etmek de her zaman mümkün değil. Bazen bölünüyorum. Bazen toplantılara geç kalıyorum. Bazen sorun olmuyor ve çocuklar bir şekilde idare ediyorlar – ta ki bu sükûnet bozulana ve anneleri müdahale etmek zorunda kalana kadar.
Takım çalışanlarından, işteki en iyi günleri hakkında ne hissettiklerini paylaşmalarını istemek iyi bir uygulama olabilir. Muhtemelen muhteşem insanlardan, anlamlı işten ve harika ekiplerinden bahsedecekler. Bir işin sadece çalışma ortamından fazlası olduğunu hatırlatan iyi bir uygulama olacaktır bu.
Mevcut durum artık aşina olunduğu için rahat ama mükemmel değil. Yüksek performans gösteren çalışanlarınıza bunu hatırlatın. Aynı zamanda, onların tercihlerini ve ihtiyaçlarını elinizden gelen en iyi şekilde, (ve hatta muhtemelen kendinizinkinden önce) karşılamak istediğinizi bilmelerini sağlayın. Ofise geçiş süreci esnasında onları dinlemek, beyin fırtınası yapmak ve onları destekleyecek kaynakları temin etmek için yanlarında olduğunuzu bilmelerini sağlayın. Hepiniz aynı takımdasınız.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir
Son olarak, kendimize karşı dürüst olalım – davulun sesi uzaktan hoş gelir. Büyük İstifa’dan öğrendiğimiz şey, daha iyi ücret veya daha esnek çalışmanın her zaman daha iyi çalışma koşulları, hedefler, yöneticiler veya takımlar anlamına gelmediğidir. Mükemmel işi aramak için şirketlerden ayrılan insanlar genellikle hayal kırıklığına uğradılar. Davulun uzaktan hoş geldiğini, sadece farklı bir tınısı olduğunu ve yanına gidince rahatsız edici olabileceğini söylemeyi seviyorum.
Gerçekten elinizde tutmak istediğiniz takım üyelerine, kuruluşunuzda onlar için bir gelecek gördüğünüzü ve onların savunucusu olmak istediğinizi anlatın. Bir gelişim planı oluşturun. Onları bir konferansa göndermek veya bir eğitim almaya teşvik etmek gibi başka yaratıcı yollar bulabilecek misiniz bakın.
İnsanların ofise geri dönmesini isteyen bir kurumda liderseniz, onlarla görüşme yapmaya başlayın. Bireysel olarak ekip üyelerinin endişelerini dinleyin ve kabul edin, takımınıza bir grup olarak hitap edin ve her zaman işlerin yürümesini istediğinizi, başaracağınızı ve şirketinizin izin verdiği ölçüde esnek olacağınızı onlara anlatın. Bunlar yapabileceğiniz ve kontrol edebileceğiniz şeyler. Ardından, bazı çalışanlar için ofise dönme ve yerinde çalışma şartları uygun değilse de bu durumda anlayışlı olun ve zarafetle başka bir yere geçmelerine yardımcı olun.
BRITNEY COLE
The Ken Blanchard Companies® ‘de Blanchard Gelişim Laboratuarı Başkanı Britney Cole’un leaderchat.org’ta yayımlanan “Between a Rock and a Workplace: Keeping Your Best People” isimli makalesinin çevirisidir.