Hiçbirimiz Hepimiz Kadar Akıllı Değiliz

Dünyanın dört bir yanındaki kurumlarda, liderlik sanki sadece kendileriyle ilgiliymiş gibi davranan liderlerle tanıştım. Yetkili kişinin kendileri olduğunu herkesin bilmesini isterler. Ve tabi kurumda tek aklı çalışan kişinin kendisi olduğuna inanırlar.
Bu şekilde düşünen insanlar kesinlikle hizmetkâr liderler değildir. İnsanların kendilerinden istenenden çok daha fazlasını yapabilecekleri gerçeğini gözden kaçıran, kendi kendine hizmet eden liderlerdir. Sonuç olarak, başarılı çalışanlar en kısa sürede kurumdan ayrılır ve kendilerini ortak olarak gören liderlerin olduğu bir şirket ararlar.
Hizmetkar liderler ise liderliğin insanlarla birlikte çalışmak, bilgi paylaşmak ve iletişim hatlarını açık tutmakla ilgili olduğunun farkındadır. Bu olduğunda, insanlar birbirlerinin güçlü yönlerini tanır ve takımın en üst seviyede performans göstermesine için bu yönleri geliştirir. 1+1’in 2’den büyük olduğunu kanıtlarlar.
Takım Çalışmasının ve Kapsayıcılığın Gücü
Çalışanlarınızın yeteneğinden, bilgeliğinden ve yaratıcılığından yararlanmak, sorunları daha hızlı çözer ve daha fazlasının yapılmasını sağlar. Neden? Çünkü Don Carew ve Eunice Parisi-Carew ile, Bir Dakika Yöneticisi ve Yüksek Performanslı Takım Kurma (The One Minute Manager Builds High Performing Teams) adlı kitabımızda belirttiğimiz gibi, “Hiçbirimiz hepimiz kadar akıllı değiliz.”
Bu ilkenin heyecan ve ilham verici bir örneği, 1980 ABD Olimpiyat hokey takımıdır. Çoğu daha önce birlikte oynamamış yirmi genç adam ülkenin her yerindeki farklı okullardan bir araya gelerek bir takım kurdu. Altı ay sonra, yıllardır birlikte oynayan bir takım olan Sovyetler Birliği de dahil olmak üzere dünyanın en iyi takımlarını yenerek Olimpiyat altın madalyasını kazandılar. Bunun olmasını kimse beklemiyordu. Spor tarihinin en büyük bozgunlarından biri olarak kabul edilir ve bir mucize olarak bahsedilir.
Otuz sekiz yıl sonra, ABD kadın hokey takımı da aynı mucizeyi gerçekleştirdi.
Her iki ekipten üyelerle röportaj yapıldığında, istisnasız hepsi başarılarını takım çalışmasına bağladı. Başarılarının nedenleri, motivasyon, bağlılık, dayanışma, işbirliği, güven, takım çalışması ve ortak bir amaca olan tutkulu inançtı: “Altın madalya için çabala!”.
Sağduyuya Dayanan Bu Basit Gerçeği Uygulamak
İşleri halletmek için bir ekibin gücünden faydalanmak sağduyu gibi görünebilir, ancak birçok lider ekiplerinin “altın madalya için çabalamalarına izin vermez. Yüksek performanslı bir ekip oluşturmak istiyorsanız aşağıdakileri yapmanız gerekir:
- Çalışanlarınızın her şeyi bilmediğinizi zaten bildiği gerçeğiyle yüzleşin.
- Karar verirken veya sorunlara çözüm bulmaya çalışırken takım üyelerinizden yardım isteyin.
- Herkesin katkısının gerekli olduğunu ve takdir edildiğini bilmelerini sağlayın.

Bu yan yana liderlik felsefesini uygulamaya karar verdiğinizde, takımınız da sizinle birlikte bu yolculukta yer almaya hazır ve istekli olacaktır. Bu nedenle, bir daha baskı veya sorunla karşılaştığınızda, tek başınıza savaşarak kahraman olmaya çalışmayın. Takımınızın bilgisinden ve gücünden yararlanın!
“Hiçbirimiz Hepimiz Kadar Akıllı Değiliz”, Randy Conley ile birlikte yazdığımız Simple Truths of Leadership: 52 Ways to Be a Servant Leader and Build Trust adlı yeni kitabımdaki 19 Numaralı Basit Gerçek. Küçük bir ön izleme isterseniz buradaki e-kitap özeti indirebilirsiniz!
KEN BLANCHARD
(Ken Blanchard’ın yazılarının yer aldığı www.howwelead.org blogunda yer alan “No one of us is as smart as all of us.” isimli makalenin çevirisidir.)