Liderlerin İnsanların Bağlılıklarını Sağlamak İçin Ustalaşmaları Gereken 3 Görüşme
Günümüzün liderleri, yüksek performans gösterenleri elde tutmanın, kurumsal başarı için her zaman kritik öneme sahip olacağını biliyor. Bu yüksek performanslı kişiler; kendilerini yetkilendirilmiş hisseder, hem kurumlarına hem kurum kültürüne bağlılık ve heyecan duyarlarsa şirkette kalmak isteyeceklerdir.
Bu zihniyete ilham veren bir kurum kültürü yaratmak ve sürdürmek; her liderin dikkatini ve özverisini gerektirir. Yolu açmak için, ustalaştıklarında her kademeden liderlerin ilgi çekici mesajı bağlı çalışanlarına iletmelerine yardımcı olacak üç önemli görüşme öneriyoruz. Bu mesaj, bu kurum size güveniyor, değer veriyor ve ihtiyaç duyuyor.
Bire Bir Görüşme
Bire bir görüşmelerin amacı, yöneticilerin ve bağlı çalışanlarının birbirlerini insan olarak tanımalarını sağlamaktır. Bu, her iki tarafın da müdahale veya yargılama olmadan açıkça konuşması için harika bir fırsattır. Düzenli olarak planlanan bu görüşmelerin her yıl düzenli ve süresiz olarak devam etmesi gerekir.
En az iki haftada bir, yöneticiler her takım üyesiyle 20 ila 30 dakikalık bir toplantı yapar. Şirketimizde bire bir görüşmelerde insanları güçlendirdiğini gördüğümüz bir değişiklik uyguluyoruz: toplantının planlanmasından yönetici sorumludur, ancak gündemi çalışan belirler. Bu, insanların yöneticileriyle kalplerinden ve akıllarından geçen her şey hakkında konuşabilecekleri bir zaman dilimidir. Bu onların toplantısıdır.
Eskiden çoğu iş liderinin geleneksel tavrı şöyleydi: “Personelinizle yakınlaşmayın. Çalışanlarınızla duygusal bir bağınız varsa zor kararlar alamazsınız.” Araştırmalarımız bunun tam tersinin doğru olduğunu gösteriyor: İnsanlar yöneticileri tarafından tanındıklarını, duyulduklarını ve değer verildiğini hissettiklerinde, şirketten ayrılma fikri nadiren akıllarına geliyor. Bire bir görüşmeler, yöneticiler ve bağlı çalışanlar arasında güvene dayalı bir yoldaşlık yaratır ve bu da çalışan bağlılığına, sahiplenme duygusuna ve çoğu zaman gerçek, uzun vadeli ilişkilere dönüşür.
Şirkette Kalma Görüşmesi
İlk başta bu, bir kişi zaten bildirimde bulunduktan sonra gerçekleşecek bir toplantı gibi gelebilir, ancak bu gerçekleştiğinde genellikle artık çok geçtir. Bir kişi yeni bir pozisyona başladığında ve daha sonra gerektiği sıklıkta (en azından iki yılda bir) kalma görüşmeleri yapılmalıdır. Her iki taraf için de faydalıdır. Bir kişiden işi ve geleceği hakkındaki duygularını paylaşması istendiğinde, görüldüğünü, duyulduğunu ve dahil edildiğini hisseder. Ve liderler, bir kişinin kurumda kalmak istemesine neden olan olumlu faktörleri belirlediklerinde, bu faktörlerin her birini güçlendirmek için gerekli adımları atabilirler.
Bir kalma görüşmesi başlatmak için, kişinin mevcut pozisyonunu sevme ve bu pozisyonda kalma nedenlerini anlamanıza yardımcı olacak birkaç basit soru soracağınızı bilmesini sağlayın. Uzmanların bu görüşmede gündeme getirdiği sorulardan biri “Hayatınızın en iyi işini ortaya koymanıza katkıda bulunabilecek faktörler nelerdir?” sorusudur. Ayrıca üstlendikleri pozisyonda yaşadıkları hayal kırıklıklarını ve bunların nasıl çözüldüğünü de sorabilirsiniz. Ve kişinin şirketle ilgili uzun vadeli planlarını sormaktan asla zarar gelmez: “Beş yıl sonra kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?”
Çoğu çalışan işten ayrılır çünkü kimse onlardan kalmalarını istememiştir. Bir kişiyi kalma görüşmesine katılmaya davet etmek gibi basit bir eylem, bağlılıklarını artırmak için gereken tek şey olabilir. Sonuçta, liderleri şirketteki gelecekleri hakkında onlara danışmak için zaman ayırıyor. Bu, kariyerlerinde ilk kez başlarına gelen bir şey olabilir.
Koçluk Görüşmesi
Bir liderin becerileri arasında koçluk unsurları bulunduğunda herkes bundan faydalanır. Düzenli koçluk görüşmeleri, koçvarî liderin çalışanlarıyla güven inşa etmesi için sürekli fırsatlar vermekle kalmaz, aynı zamanda takım üyesinin bağlılığını artırır ve onlara daha fazla yetkilendirildiklerini de hissettirir. Böylece kurumda kalma isteği sağlar. Neyse ki, etkili bir koçluk görüşmesi için gerekli olan dört iletişim becerisi çoğu başarılı liderin doğasında vardır.
İletişimi teşvik eden sorular sorun. Bağlı çalışanınızla bir koçluk görüşmesine başlamadan önce, dikkatinizi dağıtacak ve odaklanmanızı engelleyecek hiçbir şey olmadığından emin olun. Bilgi almak ve kişinin tam olarak ne anlatmak istediğini anlamanıza yardımcı olacak fikir ve görüşleri ortaya çıkarmak için iyi düşünülmüş sorular sorun.
“Evet” veya “hayır” ile yanıtlanabilecek sorular sormayın. Bu tür sorular görüşmenin kısa ve verimsiz geçmesine neden olur. Bunun aksine, açık uçlu sorular iletişimi teşvik eder: örneğin, “Bana bundan biraz daha bahsedebilir misin?” “Bu ne zaman oldu?” veya “Bu sana nasıl hissettirdi?” gibi netleştirici sorular anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol eder. “Ne olmasını isterdin?” veya “Neyi başarmak istiyorsun?” gibi yönlendirici sorular ise daha derin düşünmeye teşvik eder.
Etkilenme niyetiyle dinleyin. Bugünün çalışanları ne düşündüklerini önemseyen yöneticiler istiyor. Zihninizi karşınızdaki kişinin fikirlerine ve bakış açılarına açın. Sözlerini kesme isteğine karşı koyun; konuşmadan önce düşünmeleri için zaman tanıyın. Ses tonu gibi sözel olmayan ipuçlarına dikkat edin. Kişinin söylediğine inandığınız şeyi yeniden ifade edin veya bekleyin ve konuşmanın tamamını sonunda özetleyin, böylece bakış açısını duyduğunuzu ve anladığınızı bilsinler.
Kendi bakış açınızdan görünenler ve bildikleriniz hakkında bilgi paylaşın. Bilgi paylaşan liderler insanların kendileri, departmanları ve kurum için daha iyi kararlar almalarına yardımcı olabilir. Bir lider olarak bazen gerçekleri söylemek rahatsız edici olabilir, ancak unutmayın ki doğru bilgiye sahip olmayan insanlar genellikle kendilerine göre “gerçek” ile ilgili kendi versiyonlarını uydururlar ve bu da gerçekten daha kötü olabilir! Bilgi paylaşmadan önce şunu düşünün: Söyleyeceklerim onların başarılı olmasına yardımcı olacak mı? Hiçbir şey söylemezsem bu sorun kendiliğinden çözülür mü?
Katılım sağlamak ve yetkilendirmek için güveninizi ifade edin. Bir koçluk görüşmesinin sonuna doğru, kişinin onu takdir ettiğinizi ve arkasında olduğunuzu bilmesini sağlayın. Bir lider birine duyduğu güveni ifade ettiğinde bu güveni ve bağlılığı artırır, kişiye aidiyet hissettir ve güç verir.
Liderler herkesin görüldüğünü, duyulduğunu, dahil edildiğini ve değer verildiğini hissettiği bir ortam yarattığında, en iyi ve en parlak çalışanlarının çok uzun süre kurumda kalması ihtimali yüksektir.
Ken Blanchard
Ken Blanchard’ın “3 Conversations Leaders Need to Master to Keep People Engaged” adlı makalesinin çevirisidir.