Görüşme Kapasitesinin Gücü: Samimiyet ve Merak
Günümüz iş dünyasında etkili iletişim, başarının anahtarlarından biri. Ancak, gerçek anlamda etkili iletişim kurmak her zaman kolay olmayabilir. İşte bu noktada, Blanchard’ın Görüşme Kapasitesi Programı devreye giriyor. Bu program, samimiyet ve merak temelli bir yaklaşımla, iletişim becerilerimizi temelden dönüştürmeyi hedefliyor. Ama bu yaklaşımın gerçekten etkili olmasının sebebi nedir?
Samimiyet ve Merak
Craig Weber’in ortaya koyduğu Görüşme Kapasitesi modeli samimiyet ve merakın birleşimini temel alır. Model çerçevesinde kişi, bir konuşmanın başlangıcında zorlu bir mesele hakkında samimiyetle kendi duruşunu açıklar. Ardından samimiyetle arkasındaki mantığı anlatır. Böyle bir yaklaşım, diyalog içinde güven oluşturur ve konuşmanın geri kalanı için sağlam bir temel atar.
Daha sonra, işin merak tarafına geçilir. Bu aşamada, kişinin ortaya koyduğu görüşler merakla test edilir. Ancak bu yeterli değildir; model aynı zamanda kişinin, karşı tarafın fikirlerini daha da derinlemesine anlamak için merakla sorular sormasını teşvik eder. Tüm bu adımlar, daha geniş bir perspektif elde etmek ve muhtemelen gözden kaçırılan önemli noktaları ortaya çıkarmak için yapılır.
Etkili İletişimin Anahtarı
Bu modelin gücü, her adımın, görüşme sürecinde karşılıklı anlayış ve saygıyı derinleştirmeye yönelik olmasından kaynaklanır. Samimiyet, açıklık ve dürüstlüğü teşvik ederken, merak, daha geniş bir anlayış ve öğrenme arzusunu körükler. Bu iki öğenin birleşimi, karşılıklı etkileşimde bulunan her iki taraf için de daha zengin ve anlamlı bir diyalog ortamı yaratır.
Uygulamada Görüşme Kapasitesi Modeli
Peki, bu teorik model gerçek dünya koşullarında nasıl uygulanabilir? İşte birkaç öneri:
- Zor Konuları Ele Alırken Samimiyetle Başlayın: Zor bir konuyu tartışırken, kendi pozisyonunuzu açıkça ve dürüstçe ifade edin. Bu, diyalogun başlangıcında güven oluşturur.
- Aktif Dinlemeyle Merakı Kucaklayın: Karşı tarafın görüşlerini merakla dinleyin ve anlamaya çalışın. Onların bakış açılarını kendi düşüncelerinizle karşılaştırmak için zaman ayırın.
- Soru Sormaktan Çekinmeyin: Karşı tarafın fikirlerini daha iyi anlamak ve belki de henüz kendilerinin bile farkında olmadığı fikirleri ortaya çıkarmak için merakla sorular sorun. Bu, konuşmanızı daha derin ve zengin hale getirecektir.
- Farklı Perspektifleri Keşfedin: “Hepimizin kaçırdığı ne var?” sorusunu sormak, genellikle göz ardı edilen veya düşünülmemiş fikirleri ve çözümleri ortaya çıkarabilir.
Modeli gerçek hayatta kullanmanın inovasyon ve yeni fikirleri tetikleyerek konuşmaya herkesi nasıl dahil ettiğine harika bir örnek paylaşabiliriz. Geçtiğimiz aylarda bir projemizde beklenmedik bir aksilik yaşandı: projenin devreye alınma tarihi beklenenden çok daha fazla gecikmişti. Bu durumda, proje yöneticisi olarak, ekibimle bir toplantı düzenledim ve kendi duruşumu samimiyetle açıkladım: “Gecikmenin ana nedeni olarak tedarikçimizden kaynaklanan aksamalar ve beklenmeyen teknik sorunları görüyorum,” dedim. Ardından, bu görüşümü desteklemek için, karşılaştığımız tedarikçi sorunlarını ve teknik aksaklıkları detaylandıran verileri ve örnek olayları paylaştım.
Daha sonra, “Peki, siz ne düşünüyorsunuz?” diye sordum, ekibimin her bir üyesinden görüşlerini merakla dinlemeye başladım. Bir ekip üyesi, asıl sorunun proje kapsamının başlangıçta çok geniş tutulmasından kaynaklandığını öne sürdü. Başka biri ise, iletişim eksikliğinin projenin gecikmesinde önemli bir rol oynadığını belirtti. Bu fikir alışverişi sırasında, görüş ayrılıklarımız olduğu açıkça ortaya çıktı, ancak bu, tartışmayı daha zengin ve üretken hale getirdi.
Bu noktada, “Bu sorunları aşmak için birlikte nasıl yeni çözümler üretebiliriz?” diye sordum. Sorularımla, ekibimi, durumu farklı açılardan değerlendirmeye ve ortak bir çözüm bulmaya teşvik ettim. Birlikte çalışarak, proje yönetim süreçlerimizi daha etkin hale getirmek, daha net iletişim kanalları oluşturmak ve proje kapsamını gerçekçi hedeflerle sınırlamak gibi yeni fikirler ürettik.
En sonunda, “Hepimizin kaçırdığı ne var?” diye sordum. Bu soru, bizi, projenin başlangıcında belirlediğimiz bazı temel varsayımların gerçekçi olmadığı sonucuna götürdü. Bu varsayımları gözden geçirerek ve gerçekçi hedefler belirleyerek, projeyi tekrar rayına oturtmayı başardık.
Blanchard’ın Görüşme Kapasitesi Programı, samimiyet ve merak temelli bir yaklaşımı benimseyerek, etkili iletişimin kapılarını aralar. Bu model, karşılıklı anlayışı derinleştirir, güven inşa eder ve daha zengin, anlamlı diyaloglar oluşturur. İster kişisel ister profesyonel hayatınızda olsun, bu modelden yararlanmak, iletişim becerilerinizi önemli ölçüde geliştirebilir.
Siz de Blanchard’ın Görüşme Kapasitesi Programını uygulamaya başlayarak, samimiyet ve merakın gücünü keşfedin.