İnovasyon Yapbozunun Eksik Parçası
İnovasyon hakkında yazılmış çok sayıda kaynak var. Bunların çoğu üst düzey liderlik ve tepe yöneticilere yönelik olup, yukarıdan aşağı inen stratejik bir yaklaşıma odaklanırlar. İnovasyon başlıkları genellikle kurumsal vizyon, kültür, yatırım stratejileri ve politikaları ele alır.
İnovasyon konusunda ürün tasarımcılarını ve yeni çözümler geliştirmek veya yeni iş alanları açmakla görevli diğer çalışanları hedef alan çok sayıda çalışma da bulunmaktadır. Çevik gelişim ve tasarım odaklı düşünme bunlara örnek gösterilebilir.
Tüm bunların bir yeri var ama çoğu kurumun kalbini görmezden geliyorlar. Çoğu yöneticiye ve çalışana yardım etmiyorlar. Bu oldukça üzücü bir ihmal, çünkü çoğu profesyonel çalışanı kapsam dışı bırakıyor. Geri kalan hiç kimsenin inovasyon yapmaya ihtiyacı olmadığını varsayıyor.
Gerçek şu ki, bir kurumdaki herkesin inovasyon yapması gerekir. Ve herkes bu tür bir katkı sağlamak için doğuştan gelen bir potansiyele sahiptir.
Yıkıcı İnovasyon Ön Plana Çıkıyor
İnovasyonla ilgili bir kitap okur ya da bir TED konuşması izlerseniz, bu muhtemelen bir kurumu yeniden tanımlayacak ya da bir sektörü yeniden şekillendirecek kadar büyük bir etkiye sahip bir inovasyonla ilgilidir. Steve Jobs gibi bir kişinin veya Tesla, Uber ve Google gibi şirketlerin iş dünyasını altüst eden ve hayatlarımızı baştan yaratan bir yeniliğin arkasında nasıl olduğunu öğrenirsiniz. Bunlar, medyanın dikkatimizi çekmek için öne çıkarıp yıldızlaştırdığı insan ve şirketlerdir.
Gerçek şu ki, inovasyonun büyük çoğunluğu artımsal inovasyon kategorisine giriyor. Örnek olarak 3 boyutlu yazıcıyı ele alalım. Bir bakış açısına göre bu bir yıkıcı inovasyondur. Başka bir açıdan bakıldığında ise binlerce artımsal inovasyonun ürünüdür. Aslında, çığır açan inovasyonların çoğu artımsal inovasyonların, yani insanların günlük olarak yaptıkları ve pek de fark edilmeyen şeylerin sonucudur.
Artımsal İnovasyona Daha Yakından Bir Bakış
Artımsal inovasyon, değişim veya gelişimin küçük adımlarla gerçekleştiği bir süreçtir. Bir ürün ya da çözüm üzerinde yarattığı kümülatif etkiyle kendini gösterir. iPhone’da iyileştirmeler yapan binlerce mühendis ya da Mars yüzeyine bir keşif aracı indirmek için görünüşte küçük atılımlar yapan çok sayıda birey gibi. Bu küçük adımlar daha az değişim anlamına gelir ve daha az risk içerir. Ancak bir hedefe doğru güçlü ve olumlu bir ivme yaratırlar.
Artımsal inovasyonun pek çok şekli vardır: müşterilerle nasıl etkileşim kurduğunuz, takımınızla nasıl iletişim kurduğunuz, kullandığınız sistem ve süreçlerde yaptığınız değişiklikler bunlardan birkaçıdır. Yaşamın veya işin herhangi bir alanında, bir sorun, boşluk veya iyileştirme fırsatı olan her yerde artımsal inovasyonlar yapabilirsiniz.
İşte birkaç artımsal inovasyon örneği:
- Bir aşama ekleyerek veya kaldırarak bir süreci kolaylaştırmak
- Müşterileri çekmek için sosyal medyayı yeni yöntemlerle kullanmak
- Başkalarıyla yeni bir şekilde iş birliği yapmak
- Veri toplamanın bir yolu olarak webinar sırasında anketler düzenlemek
- Çevrimdışı bir proje takip sisteminden çevrimiçi bir sisteme geçiş
- Bir toplantıyı yürütmek veya toplantılardan kaçınmak için yeni bir yol denemek
- Yeni bir şey yaratmak için mevcut iki ürünün birleştirilmesi
İnovasyonu teşvik etmek için yöneticiler, çalışanlarına deney yapabilecekleri güvenli bir alan yaratmalıdır. Kasıtlı olmalı, hoşgörü sergilemeli, meraklı olmalı ve günlük davranışlarının bir parçası olarak proaktif olmalıdırlar. Yöneticiler, eleştirel bir yorumla veya kötü seçilmiş bir kelimeyle bir takımın yenilik yapma veya yeni bir şey deneme isteğini yok edebilir. İnovasyon kırılgan bir şey olabilir. Bir bardağı kırmak, bir bardak yapmaktan çok daha kolaydır.
İnovasyon Herkes İçin Vardır
Yalnızca üst düzey liderlere veya ürün geliştirme uzmanlarına odaklanmak, insanların çoğunun takımlarına ve şirketlerine değerli katkılarda bulunmasını engeller. Herkesin katkıda bulunabileceği faydalı bir şeyler vardır. İnovasyon, işyerinde liderlerin benimsediği ve teşvik ettiği düzenli bir olay olmalıdır.
İnovasyon biraz göz korkutucu olabilir. Her zaman bir miktar risk söz konusudur. Ve riske genellikle değişim korkusu, bilinmeyenden korkma ve kontrolü kaybetme korkusu eşlik eder. Ancak doğru çerçeveye sahipseniz, inovasyonu işyerinizde hoş karşılayabilirsiniz zira inovasyon müttefikiniz haline gelir.
JAY CAMPBELL
Dr. Jay Campbell, Blanchard’ın yeni Fearless Innovation™ programının ortak yaratıcısıdır. Fearless Innovation™ programının tüm çalışanlarınızdaki inovasyonu nasıl teşvik edebileceğini keşfedin. Daha fazla bilgi edinmek için bu bağlantıyı kullanın.
Jay Campbell’ın “The Missing Piece of the Innovation Puzzle” adlı makalesinin çevirisidir.