Covid-19 ve Çevrimiçi Platformların Geleceği
Geçtiğimiz haftalarda dünyanın birçok ülkesinde barlar, restoranlar, sinemalar ve birçok benzeri iş yerleri kepenk indirirken, Amazon, dünyanın birçok ülkesinde talep artışı ile başa çıkmak için yüz binlerce ilave çalışan işe alacağını açıkladı. Bunun yanında sosyal medya devi Facebook, uygulamalarının kullanımında büyük bir artış gördü ve sanal toplantı platformu Zoom, sistemine milyonlarca yeni kullanıcı ekledi.
Covid-19 salgınını tüketicilerin klasik satıcılardan çevrimiçi platformlarda alışverişe geçişini hızlandıran bir faktör olarak görebiliriz.
Ancak bu dönemin sanal platformlara etkilerini anlamak o kadar da basit değil. Mesela Airbnb, yemeksepeti gibi bir takım çevrimiçi platformlar salgın nedeniyle önemli bir darbe aldı. Airbnb rezervasyonları Avrupa ve Çin genelinde çöktü ve şirketin bu yıl halka arz teklifleri şüpheli görünüyor. Türkiye’de de hijyen sebebi ile halk dışarıdan yiyecek almaya rağbet etmiyor.
Image by Gerd Altmann from Pixabay
Bunun yanı sıra salgından yarar gören platformlar da oldu. Facebook, kendi platformunda aktivitelerin yanı sıra Instagram canlı yayınları ve Whatsapp mesajları / çağrılarında da önemli ölçüde artış gördü. Ancak henüz bu platformlardan reklam dışında para kazanmanın yolunu pek de bulamadığı için reklamcılıktaki bir çöküşe karşı savunmasız durumda.
Salgının tüketiciler üzerindeki en büyük etkisi, muhtemelen mevcut krizi aşacak yeni alışkanlıkların yaratılması olacaktır. Mesela insanların yiyeceklerini yerel pazar ve marketlerde satın almayı tercih ettiği İspanya ve İtalya’da, salgının getirdiği hareket sınırları halkı çevrimiçi dünyaya geçişe zorladı. [Https://www.ft.com/content/26416b7a-6a89-11ea-800d-da70cff6e4d3].
Türkiye’de de iste gelsin, getir, carrefourSa, Migros gibi online sipariş getiren firmaların satışlarının ciddi olarak arttığını görüyoruz. (https://businessweek.com.tr/var/uploads/content/1584696672-bb10-pdf.pdf).
İngiltere’de yakın zamanda yaptığımız bir ankete göre (http://pinarozcan.com/wp-
content/uploads/2018/06/ResultsofUKSharingEconomyConsumerSurvery2017.pdf) çevrimiçi herhangi bir platform kullanma alışkanlığı olan vatandaşların yeni paylaşım platformlarını kullanma olasılığı, kullanıcı olmayanlara göre üç ila dört kat daha fazladır. Bu etkinin varlığını destekleyen bir başka ilginç bulgu da, daha önce hiçbir çevrimiçi platform kullanmayan vatandaşların% 60’ından fazlasının, başlıca kullanmama nedeni olarak paylaşım platformlarını kullanmayı öğrenmek konusunda tereddüt yaşadıklarını söylemesidir.
Bu dönemde Covid-19’un hareketliliğimiz üzerindeki kısıtlamaları hepimizi çeşitli dijital platformların nasıl kullanılacağını öğrenmeye zorladı.
Peki uzun vadede kazananlar ve kaybedenler kimler olacak?
Uzun vadede, çevrimiçi olarak daha fazla iş yapmaya geçiş, dijital platform şirketlerini iki şekilde güçlendirecektir. Birincisi, daha fazla çevrimiçi kaldığımız için daha fazla veri üretiyoruz, bu da platformların analizlerini geliştirmelerine ve tüketicileri daha iyi hedeflemelerine izin veriyor. İkincisi, daha fazla sayıda çevrimiçi işlem, yurtdışında Amazon veya Ebay, Türkiye’dek Hepsiburada, Gittigidiyor, n11, Trendyol gibi çevrimiçi platformlar için daha fazla ekonomik güç demektir. Bu platformlar hızla artan satışlar nedeniyle yüksek baskı ile karşılaşsalar da, yeni tedarikçiler bulacak ve mevcut tedarikçilerin taleple baş edemediği ürünler için üreticilerle anlaşıp kendi markalarıyla ürün çıkarma yoluna gidebileceklerdir.
Bu kriz aynı zamanda, platform devlerinin kullanıcı ve itibarlarını artırmaları için de bir fırsat olabilir. Özellikle de Cambridge Analytica skandalından sonra halkın güvenini ciddi ölçüde kaybeden Facebook bu durumdan yararlı çıkacaktır. Salgın sırasında, sosyal medya şirketleri, çevrimiçi bilgi, program ve aktiviteler ile kaçırdığımız sosyal deneyimi bize evde vermeye çalışıyor. Ancak, yüz yüze sosyalleşme temel bir ihtiyaçtır. Bu kriz sona erdiğinde gerçek dünyada sosyal etkileşim sağlayan işletmeler geri gelecektir. Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle satışları düşen Airbnb ve Yemeksepeti gibi şirketler de hayata geri döneceklerdir. Hatta artık daha çok insan çevrimiçi alışveriş yapacağı için bu platformlar satışlarını da artırabilirler. Ancak iş seyahatleri ve şirket içi çalışma ortamları konusundan aynı şeyi söyleyemeyiz. Bulunduğumuz dönemde Zoom ve benzeri platformlara alışılması nedeniyle bundan sonra da iş seyahatleri ve aynı fiziksel ortamda çalışma trendlerinde azalma yaşayacağımızı ve dolayısıyla çevrimiçi çalışmanın ve sanal takımların artacağını öngörebiliriz.
Dijitalleşmenin her geçen gün önem kazandığı bu süreçte, kendinizi ve şirketinizi hazırlamak için Prof. Pınar Özcan’ın vereceği “Dijital Dünya’da Strateji” adlı sanal eğitimimize katılabilirsiniz. 4 haftalık programın detayları için tıklayın.
Pınar Özcan
Professor of Entrepreneurship & Innovation
Saïd Business School, Oxford University
British Academy Mid-Career Fellow
Yönetim Geliştirme Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi
Associate Editor, Strategic Entrepreneurship Journal
URL: www.pinarozcan.com