“Yöneticilerin En İyisi” Siz misiniz? Bunu Anlamanın Dört Yolu
Büyük İstifa, onları umursamayan ve onlara başarılı olmak için ihtiyaç duyduklarını vermeye istekli olmayan liderler için çalışmaktan bıkmış insanlar tarafından körüklendi. Bugün çok daha fazla iş fırsatı ve seçeneği mevcutken, neden eskisi gibi davranılmaya razı olsunlar ki?
Kötü yöneticinin nasıl olduğunu öğrendik. Dünya’nın dört bir yanında kuruluşlar, insanların geliştiği, öğrenip başarıya ulaştığı ve optimal düzeyde motive olduğu ortamlar yaratan liderler arıyor.
Kötü yöneticiler hakkında yeteri kadar konuştuk. Şimdi artık en iyi yöneticilerden bahsedelim.
Son yirmi yılda binlerce çalışandan sahip oldukları en iyi yöneticiyi tarif etmelerini istedim. En çok güvendikleri, kendileri için iyisini yürekten düşünen ve isteyen, ihtiyaç duydukları araçları ve kaynakları sağlayarak onları başarılı olmaya hazırlayan yöneticiler. Sizin sahip olduğunuz en iyi yöneticide bulduğunuz ilk dört özellik onların cevaplarıyla örtüşüyor mu bakın bakalım. İnsanların potansiyellerini ortaya çıkarmakla ilgili olarak insanların benimle yıllar boyunca paylaştığı önerilerden günümüz liderleri neler öğrenebilir, bir düşünün.
- En iyi yöneticim, takdir edilme ve anlaşılma ihtiyaçlarımı karşılardı.
Hepimizin takdir edilmeye ve anlaşılmaya ihtiyacı var. Bunu her durumda isteriz. Eğer bulamazsak, motivasyonumuz düşer ve bağlarımız kopar. Bugünün liderlerinin, özellikle pandemi başladığından bu yana şiddetli olan bu ihtiyacı tanıması ve karşılaması gerekiyor. Herkes biraz yorgun düştü. Basit çözüm, Ken Blanchard’ın da dediği gibi, “İnsanları bir şeyi doğru yaparken yakalamak”.
2. En iyi yöneticim kendisi hakkında bilgi paylaşırdı – savunma kalkanlarını indirmişti.
Blanchard’da, yöneticilere başkalarına liderlik etme yaklaşımlarını şekillendiren inançları ve değerleri belirlemeyi öğreten Liderlik Bakış Açısı (LPOV) adlı bir programımız var. Liderler, LPOV’larını çalışanlarıyla paylaşmaya teşvik edilir. LPOV’nuz insanlara kendinizden ve onlardan ne beklediğinizi öğretir.
Bir itirafım var. Liderlik Bakış Açımı 1993 dolaylarında Dave adlı bir filmden ödünç aldım. Film, Amerika Birleşik Devletleri başkanı rolünü taklit eden bir kişi hakkında bir komedi. Filmin sonunda, yaptığı konuşmada şöyle diyor:
“Sizi kendimden daha çok önemsemeliyim. Neyin popüler olduğundan çok neyin doğru olduğuna daha fazla önem vermeliyim. İnandığım bir şey için her şeyden vazgeçmeye istekli olmalıyım.”
Film basit bir komedi olmasına rağmen, bu sözlerden çok etkilendim. Salonda otururken şunu düşündüğümü hatırlıyorum: bu kelimeler bir lider olarak nasıl görülmek istediğimi simgeliyor.
Liderlerin, liderlik için inançları ve değerleri konusunda net olmaları gerekir, çünkü bu inançlar ve değerler davranışlar için kılavuz görevi görür.
3. En iyi yöneticim etkilenmek için dinlerdi.
Dinleme, liderleri tarafından desteklendiğini hisseden insanlarla en yakından ilintili davranıştır. Dinlemeyi öğrenmek, programlarımızda öğrettiğimiz temel becerilerden biridir ve evet, öğrenilebilen bir davranıştır. Öğrenmek, anlamak ve özellikle etkilenmek için dinlemek bir beceridir. Çoğumuz için doğal eğilimimiz cevap vermek, tavsiye vermek, sorunu çözmek, kendimiz hakkında bilgi paylaşmak için dinlemektir. Ancak etkilenmek için dinlediğinizde, farklı şekilde düşünmeye veya konuşmacının söylediklerine göre farklı bir karar vermeye istekli olarak dinlersiniz.
Mesele dinlemekten fazlasıdır. Kendi bakış açılarımızdan vazgeçme ve başka birinin bakış açısını dikkate alma istekliliği ile ilgilidir.
4. En iyi yöneticim açık ve ikna edici hedefler belirlerdi.
Yıllarca eğitimlerimizde, “Tüm iyi performanslar açık hedeflerle başlar,” ifadesini kullandık. Son zamanlarda, ikna edici kelimesini dâhil etmek için elimizden geleni yaptık. Şimdi diyoruz ki, “Tüm iyi performanslar açık ve ikna edici hedeflerle başlar.” İkna edici kelimesi, hedeflere ulaşmada motivasyonun önemini yakalar. İyi bir işin neye benzediği konusunda artık her zamankinden daha fazla anlaşmaya ve hedefe yönelik motivasyon düzeyine yönelik bir hassasiyete ihtiyaç olduğunun farkındayız. Çünkü artık biliyoruz ki duygular davranışı etkiler.
Liderler yeni bir dünyayla karşı karşıya. Bu yeni liderlerin, dünyada bireylerin performanslarını önemsemeleri, paylaşmaları, dinlemeleri ve desteklemeleri bekleniyor. Bu becerileri kullanarak, insanları performans yolculuklarında bulundukları yerde karşılayabilir, gerektiğinde yönlendirme ve destek sağlayarak olağanüstü başarılar elde etmelerine yardımcı olabilirler.